
TARİHE TANIK BİR NESİL
Bugün tıpkı milyolar gibi ben de televizyon başına kilitlenenlerdenim.
Erkenden pür dikkat kesildim ve seçilmiş Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın devir teslim törenini başlamasını bekledim.
Beklerken de düşündüm. Uzun yıllar sonra Türk tarihinin dönüm noktalarından olacak bir olaya tanıklık ediyorduk.
Devlet başkanının halkın seçmesinin tarihimiz açısından ne kadar mühim bir mesele olduğunu daha önce zaten yazmıştım.
Önce seçim süreci, ardından gelen büyük zafer ve Sayın Erdoğan'ın mazbatasını almasıyla taçlanacak olan bir yolculuğun adıydı Cumhurbaşkanlığı seçimleri.
Görünürde kim ne derse desin Erdoğan'ın seçimi kazanması aslında kimse için sürpriz olmadı. Ama her zamanki gibi güreşe doymayan pehlivan misali muhalefet kendince zaferen bahsetti. Erdoğan'ın zaferini küçültmeye çalıştı.
Yetti mi? Hayır!
İnsan hazımsız olunca böyle oluyor demek ki. Türlü oyunlar devam etti.
He bir de Erdoğan'ın mazbatasını alacağı törene gelmeyeceklerdi ya ah ne güldüm. CHP'nin üçlü boykot saçmalığı da elinde patladı bence.
Cumhuriyeti kuran parti olmakla övünüp cumhurun seçimine saygı göstermemek hangi hafsalaya sığar?
İşte böyle bir vicdanı, halk senelerce senelerce her seçimde boğar. Boğar da bunlar akıllanmaz. İrtica bunların zihinlerinde, radikal fikirlerinde. Bir türlü at gözlüklerini çıkarıp dünyaya sağlıklı gözlerle ve dimağlarla bakmayı başaramıyorlar.
Peki sonuç? Bugün meclis töreninde MHP oradaydı ve tavırları sportmence idi. CHP de oradaydı; lakin yine hinlik peşinde olduğunu aşikar etti. Ama umduğunu elde edemedi. Ve yine eli boş bir şekilde kuyruğunu toparlayıp döndü arkasını gitti.
Törenlere gelince bence unutulmayacak anlardı. Duygu yüklüydü ne yalan söyleyeyim.
Bazı çevreler bir devrin kapandığını düşünüyorlar. Yanlış yorumluyorlar. Çünkü yeni bir devir başladı demek dha doğru olur.
Muhalefet yeni bir şeyler üreteceğine her zamanki gibi Ak Parti'nin zayıflamasından medet umuyor. Ama boşuna.
Geçtiğimiz gün Ankara'daki muazzam katılımın olduğu kongreyi izledik. Erdoğan büyük bir lider; ancak bu kişi meselesi değil dava meselesi.
Ak Parti yeni kadrolarıyla kaldığı yerden devam edecek. Yeni kanlarla siyasetine yeni bir solukla devam edecek. "Halka rağmen" değil, "Halk için" olan siyasetine. Ve Anadolu'nun manevi mayasıyla; sonuna kadar halkın desteğiyle.
Yenilikler ve yeniler vatana millete hayırlı olsun.