Katar ile dört Körfez ülkesi Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır arasında patlak veren Körfez krizinden bu yana ilk kez konuşan Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad al Thani,
"Önemli sorunları çözmek için diyaloğa açığız .. Ancak krize karşı yapılacak bir çözüm iki ilkeye dayanmalıdır: Birincisi çözüm her devletin egemenliğine ve iradesine saygı çerçevesinde olmalıdır. İkinci olarak, bir tarafın diğer tarafa dayatmalarına değil, aksine karşılıklı teşebbüslerin ve herkesi bağlayıcı ortak taahhütlerin yerine getirilmesine bağlı olmalıdır'' dedi.
Katar Emiri, adaletsiz kuşatma karşısında Katar halkı arasında oluşan dayanışma uyum ve meydan okuma ruhunun karşı tarafın umutlarını kırdığını söyledi.
Al Thani konuşmasında "İnsanlar, eşi benzeri görülmemiş bir karalama kampanyasına karşın, Katar'ın yüksek seviyede morali sürdürdüğünü görmekten şaşkınlık duyuyorlar" dedi.
Emir, "Ablukanın başlamasından bu yana Katar'da gündelik hayat olağan akışını sürdürmüştür. Katar halkı anavatanının egemenliğini ve bağımsızlığını savunmak için içgüdüsel ve doğal olarak karşı durmuştur. Bu ülkede yaşayan herkes Katar'ın sözcüsü olmuştur " diye konuştu.
Katar aleyhindeki karalama kampanyasının önceden planlandığını söyleyen Emir ‘‘Bu kampanya ve onu takip eden adımların önceden planlandığı açıktır. Kampanyanın planlayıcıları ve uygulayacıları söylenmemiş şeyleri söylenmiş gibi göstererek kamuoyunu ve dünyayı yanlış yönlendirmek,planlanmış hedeflerine ulaşmak için Katar'ın egemenliğine saldırmışlardır.'' dedi.
Boykotçu ülkelerin iki temel ilkenin; devletlerin egemenlik ve bağımsızlık iradeleri ile ifade çzgürlüğü ve haberleşme hakkının altını oymaya çalıştıklarını söyleyen Katar Emiri, Kuveyt'in arabulucuk çabaları ve ABD Almanya ve Türkiye'nin krizi çözme çabalarına verdiği önemin de altını çizerek ‘İkili işbirliği anlaşmasını derhal yürürlüğe koyarak Katar'ın temel ihtiyaçlarını karşılaması'' nedeniyle Türkiye'ye teşekkür etti.
