Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazını Ataşehir'deki Hz. Ali Camii'nde kıldı. Erdoğan daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kurban bayramı tatiliyle ilgili soru üzerine Erdoğan, "Şu anda tabii hükümet, bu 10 günü programına aldı, çalışıyor. Eğer önünde ve arkasında durum hakikaten müsaitse turizm açısından isabetli olur ve gerek iç turizmde, gerekse dış turizm açısından şu anda hareketlenen turizm, mesela bugün itibarıyla Antalya yüzde 80'i doluluk oranı itibarıyla yakalamış vaziyette. Bu da turizm sektöründeki açığımızı süratle kapama fırsatını verir. Öyle zannediyorum ki salı günü Bakanlar Kurulumuz var. Bunu Cumhurbaşkanlığı'nda yapacağız. Hayırlı bir adım olur diye düşünüyorum" dedi.
Erdoğan bir gazetecinin, Almanya'dan bir heyetin 8 Eyül'de Konya'ya yapacak olduğu ziyaretin sorulması üzerine, "NATO çerçevesi içerisinde, Almanya'nın bu talebine NATO ile görüşmelerimizi yaparak olumlu bir yaklaşım sergiledik. Bu tabi bir İncirlik olayı değil. Daha farklı bir olay. Bu çerçevede başta Milli Savunma Bakanlığımız olmak üzere Dışişleri Bakanlığımız süreci yönetiyorlar. Şu anda da olumlu istikamette devam ediyor" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile Kuzey Kore arasındaki gerginliğin uluslar arası piyasaları etkilediği, bunun Türkiye'yi etkileyip, etkilemeyeceği ile ilgili ise , "Doğru ben bizim piyasalarımızı etkileyeceğini düşünmüyorum. Nükleer silahlanmanın sürekli karşısında olduğunu söyleyenlerin, burada nükleer silahlanmayla birbirilerini tehdit eder hale gelmesi düşündürücüdür. İşin bu yanında genel bir perspektifle bakarsak gelişmemiş veya zayıf ülkelere nükleer silahlanmada fırsat vermeyenler, fırsat tanımayanlar gücü ellerine alınca bu nükleer silahı acımazsıca kullanmanın gayreti içerisinde oluyorlar. Bu da benim bir objektif bakışımdır. 'Senin olsun ama bir diğerinin olmasın' bunu anlamak mümkün değil. Şu anda dünyada yaklaşık 16 ülke nükleer silahlanmada ciddi bir boyuta ulaşmış durumda. Bunların içerisinde 3 ülke var ki bunların şu anki nükleer silahlanmada ciddi bir gücü var. Bununla beraber de tehditte ön oluyorlar. Temenni ederiz ki bu Amerika-Kuzey Kore arasındaki bu tehditler adeta bir vuruşmaya dönüşmez ve bu, dünyada sadece ikisi arasında kalmayabilir. Daha farklı bir tehdit sürecini de başlatabilir. Burada bir politik neticeye dönüşmek suretiyle noktalanır diye temenni ediyorum" diye konuştu.
Cilvegözü'ndeki Gelişmeler
Cilvezgözü'ndeki gelişmeler ve İdlib'deki çatışmasızlık bölgesinin sorulması üzerine Erdoğan şunları kaydetti:
"Biz insani yardım konusun hep başı çektik ve bu konuda düşüncelerimiz yine aynı. Ancak bu konu ne yazık ki insani yardımdan çıkıp adeta bir silahlanma süreci içerisinde. Şu anda biz insani yardıma yine varız. O noktada Cilvegözü'nü açık tutacağız ama bunlar gıdadır, ilaçtır, giyim vesaire... Fakat iş silah gibi vesaire, bu tür şeylere, buna tabii bizim yol vermemiz, müsaade etmemiz mümkün değil. İdlib'te ise görüşmelerimiz devam ediyor. Özellikle Milli İstihbarat Teşkilatımız bu konuda gerek Rusya ile bu görüşmelerini sürdürüyor. Bu arada yine İran'la görüşmeler yapılıyor ve İdlib'le ilgili de Moskova görüşmeleri olumlu bir şekilde cereyan etti. Öyle zannediyorum ki Moskova görüşmeleri eğer uygulamada ki Astana filan biliyorsunuz bunlar bunun içinde, güvenli bölge vesaire bunlar da bu değerlendirmenin içinde yer alması halinde İdlib'i süratle çözüme kavuşturacağız diye düşünüyorum."
